29 Ekim 2017 Pazar

Sosyal Medya Kullanımı ve Topluma Etkileri

Kerry Freedman’ın  yazmış olduğu “ Teaching Visual Culture”  (Görsel Kültürü Öğrenmek) kitabının Bölüm 1  “Mesleki Alan” konusunu incelemiş ve bu bölümün 2. başlığı olan “Görsel  Kültür , Eğitim Ve  Kimlik” ayrıca kitabın son konusu olan “ Sonuç”  başlağını inceleyip kendi ilgi ve tutumlarıma dayanarak Teaching Visual Culture kitabına bağlı kalarak hazırlamış olduğum bu metinde  sosyal medya kullanımı ve topluma etkilerini araştıracağım.

Teaching Visual Culture
 Bölüm 1: Mesleki Alan
Görsel  Kültür , Eğitim Ve  Kimlik

 Görsel kültürün eğitsel önemi anlamak önemlidir çağdaş demokraside uygun bir şekilde öğretmek durumunda kalacağız. Yeni görsel kültür koşulları, kişisel özgürlüklerin Artık yalnızca özgürce konuşma konusunu içeriyor. Onlar özgürlüğü ilgilendirir yaratılmasına ayrılmaz bir dizi görsel sanat formundaki bilgiler bireysel ve grup bilgisi. İnsanlar sadece özgürce konuşamaz; onlar Görsel olarak erişebilir, görüntüleyebilir ve çoğaltabilir, bilgisayarla manipüle edebilir ve Küresel çapta televizyondan. Görsel kültür resimleri ve nesneleri sürekli görülen ve anında yorumlanan, yeni bilgi ve yeni oluşan kimlik ve çevre görüntüleri. Sosyal ilişkilere aracılık eder yapımcılar ve izleyiciler arasında ve izleyiciler arasında. Sanat ve sanat eğitimi, insanlar arasında arabuluculuk biçimidir; Profesyonel söyleşi uygulamalarının önemli bir rolü vardır.

Teaching Visual Culture
 Bölüm 1: Mesleki Alan
Sonuç

Görüntü, bilgisayarların kullanılmasından önce tutulması kolay olmuş olabilir ve diğer gelişmiş teknolojiler insanların yaptıkları yolları değiştirdi ve görsel sanatları gördüm. Bu görüşün dayandığı inanç sistemi şu şekildedir: bir film seti tasarımı tasarlanmadan önce oluşturulmuş bir bilgisayar makinesi, önce ilk müzik videosu gösterildi MTV, manipüle edilmiş bir fotoğraf dünyanın her yerine gönderilebilmesinden önce bir anda ve Star Wars kostümlerinin sergilenmesinden önce, tasarımlar, büyük resim müzelerinde hikaye panoları gösterildi. Bu görüntü Güzel sanat gerçekti ve hayat verdiği düşüncesiyle tutarlı özellikle akut, popüler kültür, öğrencileri gerçek hayattan uzaklaştırdı ve duyularını ve hayal gücünü zayıflattı.

  Sosyal Medya Kullanımı Ve Topluma Etkileri

Bugün yağmur ile gelen toprak kokusunun büyüsü ve ardından doğan ışıl ışıl güneş beni evde durduramadı kendimi  temiz havanın mis kokan rüzgarın kollarına bıraktım. Oysaki yağmurlu gün bana yatağına uzan eline bir bardak kahve al! Aç o filmi unut anı,kendini ve yapman gerekenleri demişken , doğan güneş  ile savruldum sokağa. Köşe başında dostlarla eskittiğim yıllanmış kafenin önünden geçerken kendime bir kahve ısmarlamalıydım. Herzaman oturduğum soldaki masa sanki bugünde beni bekliyordu. Çağrısına kulak verdim ve kahvemi sipariş ettim.  Penceremde yağmur damlalarından oluşan görsel şenliğin yok olacağına aldırış etmeden penceriyi açtım! İliklerime kadar işleyen taze toprak kokusunu doldurdum ciğerlerime, kuşlar bir müzikal ile kokuya  eşlik ediyor bilmediğimiz o cenneti bana yaşatıyordu. Garsonun kahvemi getirmesiyle bozulan büyü karşı masamda oturan güzel kızı fark etmemi sağladı. Karşımda elinde telefon halinden oldukça bıkkın görüntüsü dikkatimi çekti. Arkamdan gelen kahkaha sesleri ile irkildim ve arkamı döndüğümde bir çift selfie adını verdiğimiz anı ölümsüzleştirme çabası içine girmiş görünüşe göre ise oldukça eğleniyorlardı. Biran çevremde oturan bütün insanları görmek , incelemek hayatlarına dokunmak istedim. Yan masada oturan bir arkadaş topluluğu birinin elinde telefon var ve oldukça hararetli bir şekilde bir şeyler anlatıyordu masada oturan herkesin gözü telefonda idi . Bir diğer masada açan güneşi fotoğraflamak için hummalı bir çalışma vardı. Döndüm ve tekrar pencereden gelen rüzgarın kokusunu içime çektim rüzgara sesine odaklanmak istedim ama bir gariplik vardı, bunca güzelliği yalnızca ben mi hissediyor ben mi görüyordum.  Kahvemden bir yudum aldım , elimi çantama attım ve çocukluğumu birlikte geçirmiş olduğum dostlarımı arayıp onları da davet ettim. Telefon elimdeydi ve çoktan bugünkü paylaşılan günlük hikayeleri  izlerken buldum kendimi. İzledim izledim , likeladım , okudum , imrendim, sinirlendim.. Bir süre sonra az önce garipsediğim insanlar gibiydim işte ! Neden böyle olduğuna anlam verememiştim elindeki telefon gizlice beni kendine nasıl çekebiliyordu ? İnterneti olmayan köşe başlarından kaçar olmuştum.  Kafamı kurcalayan bunca soru içinde arkadaşlarım gelmişti selamlaşıp oturduktan sonra kendimi fotoğraf çekilirken buldum.  Fotoğraf 5 veya 10 deneme sonunda beğenildi paylaşılmaya hazırlandı altına ne yazılması gerekildiği düşünüldü, tartışıldı onaylandı ve paylaşıldı. Artık konu bu yorum yaptı , o likelamadı vs gibi çok farklı yerlere gitmişti ve ben bu girdaptan kendimi alamıyordum evet buluşmuştuk belki de saatlerce aynı yerde oturduk ve saatlerce o fotoğraftan başka insanların hayatına olan tacizimiz başlamıştı. Bu yaşanılanlar beni ilkokul yıllarıma götürdü. Bilgisayar ile ilkokul 4. Sınıfta tanışmıştım o koca alet küçük gözlerime o kadar büyük görünmüştü ki ürkmüştüm. Oyunlar oynamak için kullandığım bu alet beni kendine nasıl bu kadar bağımlı yapabilirdi ? Peki ya siz, siz nasıl tanıştınız bu alet ile hiç düşündünüz mü neler değişti o günden beri sizde ,onlarda , onlarla olan hayatınızda ?
Modern dünyada teknolojinin hızla gelişmesi , insanların teknolojiye yetişmeye çalışması son zamanlarda dünya görsel ve işitsel bir dilin kendine has kurallarıyla açıklanabilecek hızla akıp giden bir sürecin içine girdi. Kişilerarası iletişimde işitmeye ve görmeye dayalı görsel kültür yazılı kültürün önüne geçmişti. Yaşadığımız bu gelişmeler yaşadığımız bu çağa görsel kültür çağı olarak adlandırılmasına neden oldu diyebiliriz. Teknolojinin gelişmesi ve hızla gelişmeye devam etmesi sonucu kişisel özgürlükler , özgürce konuşma  atmosferine sahip olmalarını sağlamıştır. Bugün herhangi bir konu hakkında binlerce karşıt görüş sunulabilir artık insanların özgürce konuşabildiği , fikirlerini beyan edebildiği kendilerinin oluşturduğu kişisel gazeteleri, kişisel tv kanalları, kişiler dergileri mevcut ve bütün fikirlerini rahatlıkla beyan edebiliyorlar. Peki ya “Sosyal Medya” ifadesi nekadar sosyallik barındırıyor içinde ? Kullandığımız medya iletişim araçları kendi gazetelerimiz , kendi dergilerimiz bizi sosyalleştiriyor mu ? Oysaki ilkokul yıllarımda sosyallik benim için arkadaşlarımla oyunlar oynamak idi şuan oynanan oyunlar ne denli sosyallik kazandırıyor olabilir. Ekran önünde olan milyarlarca insan birbiriyle kurdukları iletişim nekadar güçlü ? Bir iletişim aracı olan dilin hükmünü kaybetmeye başladığı bu dönemde sosyal medya  sosyal mi gerçekten ?  Özgür olduğumuzu düşündüğümüz bir ortamda aslında bir kapsülün içinde sıkışıp kalmaktan başka nedir sosyal medya ?

Sosyal medya ve teknolojinin  hayatın her alanına sızmaya başlamasından bu yana, ‘hiçbir yere ait olmamaya ait olma’ modası başladı. Sanat konuları ve hissettirdikleri değişmeye başladı . Hayalgücü sınırlanmaya gördüğümüz şeyden ibaret olmaya başladı ancak herkesin elinde fırsatı bir şekilde değerlendirmesi  ile  herkes sanatçı, eleştirmen, yazar, ressam… Herkes her şey oldu. Herkesin söz hakkı oldu.Yapılan bir çalışmayı anlamak nekadar önemliydi  ? Böylelikle sanat da tüketim kültürünün bir parçası oldu. Sadece kulağına değen tıngır mıngır bir ses müzik , salondaki koltuk takımıma uygun diye tablo satın almak, herkes  bu kitabı okudu diye o kitabı okumak..  
Günümüzde, insanlar arasında bilgi paylaşımı ve içerik oluşturulması daha az emek isteyen bir iş olması sebebiyle pratik ve en doğru bilgiye en kolay ulaşım yola olması sebebiyle hayatlarımız kolaylaştıran etkisi yadsınamaz. Son yıllarda ki teknolojik gelişmeler ve internetin tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaya başlaması güvensizliği tetiklerken  insanlar arasında etkileşimli iletişim imkanı da sağladı. Oluşturulan gruplar , topluluklar sayesinde organize olmayı kolaylaştırmıştır. Her toplumdan veya kültürden insanlar ile iletişim kurabilmeyi sağlarken kendi içimizde de iletişimi geliştirmemizi sağlar ayrıca fikirlerin hızlıca yayılmasına neden olabilir. Artık insanlar sosyal ağlar üzerinden dünyayı gezebiliyor ulaşılamayan herşeye ulaşabiliyor dünyanın en değerli eserlerine göz değdirebiliyor.  Sanatı her açıdan görebiliyor, değerlendirebiliyor. Sosyal medya ve teknoloji ile yeni alanlar olabiliyor sanata yeni görseller,imgeler kazandırabiliyoruz.

 Sosyal medya sosyal hayatı bir kapsül içine sıkıştırırken aynı zamanda koca bir dünyayıda içine alabiliyor. Sosyal medya ve teknolojiyi yin yang’a benzetmek uygun olucaktır lakin kötü tarafları olduğu kadar iyi taraflarıda vardır. Peki ya siz hangi kapsülün içerisindesiniz ? 

1 yorum: