Kerry Freedman’ın
yazmış olduğu “ Teaching Visual Culture”
(Görsel Kültürü Öğrenmek) kitabının Bölüm 1 “Mesleki Alan” konusunu incelemiş ve bu
bölümün 2. başlığı olan “Görsel Kültür ,
Eğitim Ve Kimlik” ayrıca kitabın son
konusu olan “ Sonuç” başlağını inceleyip
kendi ilgi ve tutumlarıma dayanarak Teaching Visual Culture kitabına bağlı
kalarak hazırlamış olduğum bu metinde sosyal medya kullanımı ve topluma etkilerini
araştıracağım.
Teaching Visual Culture
Bölüm 1: Mesleki Alan
Görsel Kültür ,
Eğitim Ve Kimlik
Görsel kültürün
eğitsel önemi anlamak önemlidir çağdaş demokraside uygun bir şekilde öğretmek
durumunda kalacağız. Yeni görsel kültür koşulları, kişisel özgürlüklerin Artık
yalnızca özgürce konuşma konusunu içeriyor. Onlar özgürlüğü ilgilendirir
yaratılmasına ayrılmaz bir dizi görsel sanat formundaki bilgiler bireysel ve
grup bilgisi. İnsanlar sadece özgürce konuşamaz; onlar Görsel olarak
erişebilir, görüntüleyebilir ve çoğaltabilir, bilgisayarla manipüle edebilir ve
Küresel çapta televizyondan. Görsel kültür resimleri ve nesneleri sürekli
görülen ve anında yorumlanan, yeni bilgi ve yeni oluşan kimlik ve çevre
görüntüleri. Sosyal ilişkilere aracılık eder yapımcılar ve izleyiciler arasında
ve izleyiciler arasında. Sanat ve sanat eğitimi, insanlar arasında arabuluculuk
biçimidir; Profesyonel söyleşi uygulamalarının önemli bir rolü vardır.
Teaching Visual Culture
Bölüm 1: Mesleki Alan
Sonuç
Görüntü, bilgisayarların kullanılmasından önce tutulması
kolay olmuş olabilir ve diğer gelişmiş teknolojiler insanların yaptıkları
yolları değiştirdi ve görsel sanatları gördüm. Bu görüşün dayandığı inanç
sistemi şu şekildedir: bir film seti tasarımı tasarlanmadan önce oluşturulmuş
bir bilgisayar makinesi, önce ilk müzik videosu gösterildi MTV, manipüle
edilmiş bir fotoğraf dünyanın her yerine gönderilebilmesinden önce bir anda ve
Star Wars kostümlerinin sergilenmesinden önce, tasarımlar, büyük resim
müzelerinde hikaye panoları gösterildi. Bu görüntü Güzel sanat gerçekti ve
hayat verdiği düşüncesiyle tutarlı özellikle akut, popüler kültür, öğrencileri
gerçek hayattan uzaklaştırdı ve duyularını ve hayal gücünü zayıflattı.
Sosyal Medya Kullanımı Ve Topluma Etkileri
Bugün yağmur ile gelen toprak kokusunun büyüsü ve ardından
doğan ışıl ışıl güneş beni evde durduramadı kendimi temiz havanın mis kokan rüzgarın kollarına
bıraktım. Oysaki yağmurlu gün bana yatağına uzan eline bir bardak kahve al! Aç
o filmi unut anı,kendini ve yapman gerekenleri demişken , doğan güneş ile savruldum sokağa. Köşe başında dostlarla
eskittiğim yıllanmış kafenin önünden geçerken kendime bir kahve ısmarlamalıydım.
Herzaman oturduğum soldaki masa sanki bugünde beni bekliyordu. Çağrısına kulak
verdim ve kahvemi sipariş ettim. Penceremde yağmur damlalarından oluşan görsel
şenliğin yok olacağına aldırış etmeden penceriyi açtım! İliklerime kadar
işleyen taze toprak kokusunu doldurdum ciğerlerime, kuşlar bir müzikal ile
kokuya eşlik ediyor bilmediğimiz o
cenneti bana yaşatıyordu. Garsonun kahvemi getirmesiyle bozulan büyü karşı
masamda oturan güzel kızı fark etmemi sağladı. Karşımda elinde telefon halinden
oldukça bıkkın görüntüsü dikkatimi çekti. Arkamdan gelen kahkaha sesleri ile
irkildim ve arkamı döndüğümde bir çift selfie adını verdiğimiz anı
ölümsüzleştirme çabası içine girmiş görünüşe göre ise oldukça eğleniyorlardı.
Biran çevremde oturan bütün insanları görmek , incelemek hayatlarına dokunmak
istedim. Yan masada oturan bir arkadaş topluluğu birinin elinde telefon var ve oldukça
hararetli bir şekilde bir şeyler anlatıyordu masada oturan herkesin gözü
telefonda idi . Bir diğer masada açan güneşi fotoğraflamak için hummalı bir
çalışma vardı. Döndüm ve tekrar pencereden gelen rüzgarın kokusunu içime çektim
rüzgara sesine odaklanmak istedim ama bir gariplik vardı, bunca güzelliği
yalnızca ben mi hissediyor ben mi görüyordum. Kahvemden bir yudum aldım , elimi çantama
attım ve çocukluğumu birlikte geçirmiş olduğum dostlarımı arayıp onları da davet
ettim. Telefon elimdeydi ve çoktan bugünkü paylaşılan günlük hikayeleri izlerken buldum kendimi. İzledim izledim ,
likeladım , okudum , imrendim, sinirlendim.. Bir süre sonra az önce
garipsediğim insanlar gibiydim işte ! Neden böyle olduğuna anlam verememiştim
elindeki telefon gizlice beni kendine nasıl çekebiliyordu ? İnterneti olmayan
köşe başlarından kaçar olmuştum. Kafamı
kurcalayan bunca soru içinde arkadaşlarım gelmişti selamlaşıp oturduktan sonra
kendimi fotoğraf çekilirken buldum.
Fotoğraf 5 veya 10 deneme sonunda beğenildi paylaşılmaya hazırlandı
altına ne yazılması gerekildiği düşünüldü, tartışıldı onaylandı ve paylaşıldı.
Artık konu bu yorum yaptı , o likelamadı vs gibi çok farklı yerlere gitmişti ve
ben bu girdaptan kendimi alamıyordum evet buluşmuştuk belki de saatlerce aynı
yerde oturduk ve saatlerce o fotoğraftan başka insanların hayatına olan tacizimiz
başlamıştı. Bu yaşanılanlar beni ilkokul yıllarıma götürdü. Bilgisayar ile
ilkokul 4. Sınıfta tanışmıştım o koca alet küçük gözlerime o kadar büyük
görünmüştü ki ürkmüştüm. Oyunlar oynamak için kullandığım bu alet beni kendine
nasıl bu kadar bağımlı yapabilirdi ? Peki ya siz, siz nasıl tanıştınız bu alet
ile hiç düşündünüz mü neler değişti o günden beri sizde ,onlarda , onlarla olan
hayatınızda ?
Modern dünyada teknolojinin hızla gelişmesi , insanların
teknolojiye yetişmeye çalışması son zamanlarda dünya görsel ve işitsel bir
dilin kendine has kurallarıyla açıklanabilecek hızla akıp giden bir sürecin
içine girdi. Kişilerarası iletişimde işitmeye ve görmeye dayalı görsel kültür
yazılı kültürün önüne geçmişti. Yaşadığımız bu gelişmeler yaşadığımız bu çağa
görsel kültür çağı olarak adlandırılmasına neden oldu diyebiliriz. Teknolojinin
gelişmesi ve hızla gelişmeye devam etmesi sonucu kişisel özgürlükler , özgürce
konuşma atmosferine sahip olmalarını
sağlamıştır. Bugün herhangi bir konu hakkında binlerce karşıt görüş sunulabilir
artık insanların özgürce konuşabildiği , fikirlerini beyan edebildiği
kendilerinin oluşturduğu kişisel gazeteleri, kişisel tv kanalları, kişiler
dergileri mevcut ve bütün fikirlerini rahatlıkla beyan edebiliyorlar. Peki ya “Sosyal
Medya” ifadesi nekadar sosyallik barındırıyor içinde ? Kullandığımız medya
iletişim araçları kendi gazetelerimiz , kendi dergilerimiz bizi sosyalleştiriyor
mu ? Oysaki ilkokul yıllarımda sosyallik benim için arkadaşlarımla oyunlar
oynamak idi şuan oynanan oyunlar ne denli sosyallik kazandırıyor olabilir.
Ekran önünde olan milyarlarca insan birbiriyle kurdukları iletişim nekadar
güçlü ? Bir iletişim aracı olan dilin hükmünü kaybetmeye başladığı bu dönemde sosyal
medya sosyal mi gerçekten ? Özgür olduğumuzu düşündüğümüz bir ortamda
aslında bir kapsülün içinde sıkışıp kalmaktan başka nedir sosyal medya ?
Sosyal medya ve teknolojinin hayatın her alanına sızmaya başlamasından bu
yana, ‘hiçbir yere ait olmamaya ait olma’ modası başladı. Sanat konuları ve
hissettirdikleri değişmeye başladı . Hayalgücü sınırlanmaya gördüğümüz şeyden
ibaret olmaya başladı ancak herkesin elinde fırsatı bir şekilde
değerlendirmesi ile herkes sanatçı, eleştirmen, yazar, ressam…
Herkes her şey oldu. Herkesin söz hakkı oldu.Yapılan bir çalışmayı anlamak
nekadar önemliydi ? Böylelikle sanat da
tüketim kültürünün bir parçası oldu. Sadece kulağına değen tıngır mıngır bir
ses müzik , salondaki koltuk takımıma uygun diye tablo satın almak, herkes bu kitabı okudu diye o kitabı okumak..
Günümüzde, insanlar arasında bilgi paylaşımı ve içerik
oluşturulması daha az emek isteyen bir iş olması sebebiyle pratik ve en doğru
bilgiye en kolay ulaşım yola olması sebebiyle hayatlarımız kolaylaştıran etkisi
yadsınamaz. Son yıllarda ki teknolojik gelişmeler ve internetin tüm dünyada
yaygın olarak kullanılmaya başlaması güvensizliği tetiklerken insanlar arasında etkileşimli iletişim imkanı da
sağladı. Oluşturulan gruplar , topluluklar sayesinde organize olmayı
kolaylaştırmıştır. Her toplumdan veya kültürden insanlar ile iletişim
kurabilmeyi sağlarken kendi içimizde de iletişimi geliştirmemizi sağlar ayrıca
fikirlerin hızlıca yayılmasına neden olabilir. Artık insanlar sosyal ağlar
üzerinden dünyayı gezebiliyor ulaşılamayan herşeye ulaşabiliyor dünyanın en
değerli eserlerine göz değdirebiliyor. Sanatı
her açıdan görebiliyor, değerlendirebiliyor. Sosyal medya ve teknoloji ile yeni
alanlar olabiliyor sanata yeni görseller,imgeler kazandırabiliyoruz.
Sosyal medya sosyal
hayatı bir kapsül içine sıkıştırırken aynı zamanda koca bir dünyayıda içine
alabiliyor. Sosyal medya ve teknolojiyi yin yang’a benzetmek uygun olucaktır
lakin kötü tarafları olduğu kadar iyi taraflarıda vardır. Peki ya siz hangi
kapsülün içerisindesiniz ?
+++
YanıtlaSil